Deniz gergedanı ya da başka bir adıyla narval. Herkesin ilk görüşte boynuz diye adlandırdığı 2-3 metre civarında bir dişe sahip bu hayvanlar. Ön yargılarımıza tokat gibi bir cevap aslında. Belki korkunç bulduğumuz ya da çok vahşi bulduğumuz o diş; deniz gergedanlarının bir duyu aracıdır.
Bu bilgiye Harvard Üniversitesi diş bilimi bölümünün bir araştırması sonucu ortaya çıkmış. Dişin yüzeyinde 10 milyondan fazla sinir hücresi varmış ve bu diş esnek bir yapıya sahipmiş. Yani ön yargılarla yaklaşılan diş sayesinde deniz gergedanları iletişim kuruyor. Bu canlılar en derine dalabilen memelilerden de biri. Bunun getirdiği sonuçlardan biri de kendi hayatına istediği zaman son verebilir.
Birlikte hareket ederler bu hayvanlar ve birlikte göç ederler. O kadar uzun dişlerine rağmen hep yan yanadırlar ve birbirlerine zarar vermezler. Kendi familyalarından diğer hayvanlarla da iyi anlaşırlar. Asi hayvanlar da değiller yani, birlikten kuvvet doğar ilkesini benimsemişler sanki. Birbirleri için çok kıymetliler ve birbirleri için olmazsa olmazlar. Mesela kendi dişlerini kendileri temizleyemiyorlar ve tabi ki yardımlarına dostları koşuyor.
Bu hayvanlardan almamız gereken bir sürü ders var…
Bu hayvanlardan almamız gereken bir sürü ders var. Sadece deniz gergedanlarından değil bir sürü hayvandan çıkarmamız gereken hayati dersler var. Bugün deniz gergedanının etkileyici yaşamı düştü bize. İnsanlığımızı yavaş yavaş yitirdiğimiz bu zamanlarda herkese narvallar gibi dostlar diliyorum.